12 Mayıs 2011 Perşembe

Düşyerimiz Pepee

UE 2. yaşından sonra ufaktan çizgi film izlemeye başladı. Ve bu konuda pek seçici. Seçimlerinin başındaysa TRT çocukta yayınlanan Pepee geliyor. Bir iki Caillou'ya denk geldim zaplarken, UE'nin umurunda bile olmadı, bana da hiç sempatik gelmeyen bu aile.

UE ile birlikte ben de Pepee izler ve TRT Çocuk'a göz atar oldum.

Ben çizgi filmde yumuşak çizimler arıyorum öncelikle. Sonrasında mesaj kaygım da var. Pepee tüm bunlara cevap veriyor. Jenerikte bir de ne görsem Türkler yapmış bu çizgi filmi. Gururlandım.

Pepee geçenlerde Zeybek öğreniyordu. Bugün Trakya Karşılaması öğrendi. Ben de çok aşina olduğun melodilerin Trakya Karşılaması olduğunu.

Bir bakayım dedim nedir bu Düşyeri (Pepee'nin yapımcısı, karşıma Kıraç çıkmaz mı!
Ayşe Şule Bilgiç ve Kıraç'a tekrar tekrar teşekkürler...

Ben çocuğumun izlediklerinden kültürümüze ilişkin ögeler öğrenmesini çok istiyorum. Ve TRT'nin özel kanalların el atmadığı kültür işlerinde çabasının olması gerektiğine inanıyorum (bu kadar geniş türkü arşivi varsa sayesindedir.), Mustafa Sandal'lı dizilerle reyting yarışında değil.

Şimdi sırada Keloğlan Masalları'nın irdelenmesi var, o da bir Türk animasyonu.
Buradan bir çağrı da TRT Çocuk'a yapalım (çok okunuyorum ya;)) nerde bizim Nasreddin Hocamız?


Şu adresten "Anadolu Üniversaitesi,Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonu'nda "Birileri Çizgi Film Canlandırıyor" konulu bir konferans gerçekleşti. Ayşe Şule Bilgiç ve şarkıcı Kıraç'ın gerçekleştirdiği konferans, 19 Nisan Salı günü gerçekleşti. Konferasta, Türkiye'de çizgi film sektörü kounuşuldu.

Düşyeri isimli çizgi film stüdyosunun da sahibi olan Ayşe Şule Bilgiç ve Kıraç, TRT Çocuk kanalında yayınlanan "Pepee" isimli çizgi filmin yapımcısı. Çizgi Film (Animasyon) Bölümü öğrencilerine, Düşyeri Stüdyosu'nun açılış öyküsünü anlatan Kıraç, en büyük sıkıntılarının farklı insanları bir araya gertirip tek bir kurguda çalıştırmak olduğunu söyledi.

Ayşe Şule Bilgiç, Marmara Üniversitesi, İletişim Fakültesi'nde öğrenciyken çizgi film yapmak gibi bir tutkusu olduğunu belirtti. Mezun olduğunda farklı işlerde çalıştığını ancak çalıştığı işlerde mutlu olmadığını ifade eden Bilgiç, "çizgi film yapmaya karar verdiğimde Kıraç'la yollarımız çakıştı. Birbirimizi motive ederek çizgi film sektörünü araştırmaya başladık. Dünyada çizgi film sektörü 200 milyar dolarlık bir sektör. Türkiye'de ise hiç kimsenin bu sektöre para yatırmadığını gördük. Türkiye'de kimsenin göze alamayacağı eksiklikler var. Türkiye'de yetişmiş iş gücü yok. Yatırım yapacak, teknik alt yapıyı sağlayacak destek de yok. Dünyada bu işle uğraşanlara devlet destek veriyor." dedi. Türkiye'de çizgi film yapılsa bile nerede yayınlanacağının büyük bir sorun olduğunu vurgulayan Ayşe Şule Bilgiç, Disney'in 500 bin dolarlık yapımları ile Türkiye'nin yarışamadığına değindi.

Düşyeri çizgi film stüdyosunu kurmaya karar verdiklerinde hayallerinin peşinden koştuklarını ifade eden Bilgiç, "Bizimle hayallerinin peşinden koşacak insanlar aradık. Farklı şehirlerden insanlar bizimle bu yola başladı. 1.5 yıl zor bir süreç geçirdik. Çizgi filmin nasıl yapılacağını biliyorduk ancak hayata geçirmekte zorlanıyorduk. Zor bir süreç geçirdik ancak ekip olarak bu işi başardık." dedi.

Hale Karakaya (Haber Merkezi)"

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Selam son zamanlarda çok fazla eleştri göze çarpıyor bu konuda yok isapanyolları yok italyanları kopyalamışmış ayşegül hanım yok emek hırsızıymış falan filan yapılan bir işi eleştirmek kolay daha iyisini yapabiliyorlarsa buyursunlar yapsınlar...Üstelik Ayşegül hanım Türk toplumunun bir ihtiyacına cevap veriyor bugüne kadar Amerikan İngiliz japon vb bir çok kültüre ait kültürlenmeyle kültürlendi yeni yetişen kuşak ancak pepee yle ilk defa olarak bizim kültür kodlarımız açığa çıkıyor bizim kültürümüze uygun mesajlar veriliyor keloğlan da böyle aslında ve bu durum birilerinin hoşuna gitmiyor malasef ....:( elimizde gücümüz olmasada biz varız çevremizide bu konuda bilinçlendirmek gerekiyor olabildiğince insana bu hassasiyetimizi anlatalım ki 1 , 1000 olsun 1000 çok olsun Aileler carton network vb yabancı çizgi filmlerden çocuklarını uzak tutmalı adamlar tüm dünya uluslarına ait yeni kuşakları sırf kendi kültürel kodlarına göre yetiştirip adeta robot gibi programlamak için milyarlarca dolar harcıyor biz bu güçle ancak bilinçli olursak ve yapılan çalışmalara destek olursak kazanırız eleştirmeden önce düşünmek gerek Ayşegül hanımı orjinal değil şurdan burdan alıntı diye eleştirinler birde ellerini vicdanlarına koyup bu açıdan baksınlar olaya bu konuya değindiğiniz için bloğunuzda gerçekten teşekkürler umarım çevrenizdekilerinde bilinçlenmesi noktasında çevrenize örnek oluyorsunuzdur gerçi Nemrutun ibrahimi ateşe atmak için hazırladığı ateşi söndürmek için gücümüz yetmez belki ama hiç olmazsa karınca misali safımızı belli etmiş oluruz saygılar