25 Temmuz 2011 Pazartesi

5. Ay Geçerken



5. ayı geride bırakırken NE, sıcaktan bunalmaya, dönebilmeye, abisinin saçlarını yolmaya, bir nesneyi tutup ağzına götürmeye, ayağını emebilmeye başladı.


Turuncu saçlı olan bebek benim. Adı Nurtop, GIRGIR günleri Yavlum Mithat Muhlis Bey'in sevgilisi vardı Nurtop Hanım, ondan etkilenip koymuştum. GIRGIR okuyup bebek oynayan kaç kişi vardır?:)) Kızımın şaşkın ifadesi bu iki eylemi yanyana duymaktan olabilir. Mavi gözlü olan bebek de benim. Nurtop'u ona emanet ettim, eğlenmeyi hep bilsin, bolca gülsün diye dileyerek. Bu arada Nurtop bir İzmir kızıdır. Bornova'da bir oyuncakçıdan alınmadır kendisi.

Bahçe Duvarından Aştım...

20 kusur sene önce geldiğimizde, hep dutluk filan değildi buralar, ondan olsa gerek akıl edip bir ev kondurmuşuz. Sonradan çok değerlenmediği için arsamızı verip 5 lüks daire alamadık. Ama köylü amcaların değersiz diye damatlara verdikleri çorak araziden bir vaha yarattık tüm site halkı olarak, şimdi köylü amcaların oğulları verimli tarlalarını çapalarken tepeden bakıyorlardır bizlere, damatlarsa çorak arazileri kooperatiflere sattıktan sonra ne yaptılar bilen yok...

Önce birer birer ayıklandı inşaat artıkları topraklardan. Babam derinden kazdı bizim bahçeyi, kazamayanlar toprak getirttiler. Ne bulunduysa ekildi, biraz yeşil görünsün diye. Ne yendiyse de gömüldü toprağa. Bizimkiler bir an önce yeşersin bahçe diye ağaç fidelerini dikerken Cumhuriyet İsmail, yapmayın böyle dipdibe ekmeyin deli orman olur oralar dediğinde annemle babam (hadi annem şehir kızı da babam gene biliyor bağ bahçe) hadi canım sen de demişler. Zaman haklı çıkardı İsmail Amca'yı, 2 kavak, bir merdivenin köşesinde biten şeftali (ne de güzel meyvesi vardı, yenisi onun kadar cömert değil bize, belki de bildiğinden diğerinin başına gelen akıbeti) benim bildiğim gitti içimiz elvermeye elvermeye... Kimisi kendiliğinden giti, ceviz denendi tutmadı, vişnemiz yıllarca besleyip çekti gitti, şimdi yeni fidenin büyümesini bekliyoruz heyecanla. 2 zeytin, 1 kayısı, 1 şeftali, 1 armut, 2 incir, 1 çam, 2 de farklı erik var bahçemizde. Ki küçücük bir bahçe. Genişçe alana yayılmış sitemiz ve çevre sitelerin katkılarıyla çöl ortasında cennet oldu yöre.

Kayısımız bu sene çok verimli değil (kendimiz yedik, eşe dosta ikram ettik, bir iki kavanoz da reçel çıktı), verimli senesinde 100 kilodan fazla veriyor. Bizim bahçeye ilaç girmiyor bunu bilerek daha bir iştahla konu komşu beraberce yiyiyoruz, bolca reçeller gidiyor sevdiklerimize annemin elinden. Bir de pestili var ki, yemelere doyulmaz. UE'nin sarmasını annem günlük sarıyor. Babam su verdikçe, asma bize körpe veriyor. Sulandıkça bahçeden semizotu fışkırıyor ki biz kartalozlarına 2 milyon verip bir demet alabiliyorduk geçen sene Ankara'da. Pek çok besin elde edebiliyoruz bir sulama maliyetiyle.

Hadi gelin köyümüze geri dönelim denemediğine göre, çöpe giden meyve çekirdeklerinden hazine arazilerinde meyve ağaçları yetiştirmeyi düşünen belediye var mı Türkiye'de?

24 Temmuz 2011 Pazar

Abisinin Kardeşi...

1 Nisan 2009...





22 Temmuz 2011...

Aynı body, abi kardeşşş:))
Ben çocuklarımı ayak tabanlarından tanırım:P

18 Temmuz 2011 Pazartesi

Bir Sene Olmuş.



Geçen sene bugün, bir iki saat önce varlığından haberdar olmuştuk.
Bu sene aramızdasın...
Nice güzel seneler diliyorum, sizlerle.

17 Temmuz 2011 Pazar

Kaza Olabilir...

UE bir haftadır tuvalet eğitiminde. Geldiğimiz nokta, ufak kazalar dışında işlem tamam gibi. Bolca da replik oldu bu süre içinde.

İlk gün bolca çiş kazası oldu. İlk kazalarda olsun kaaza olabilir diye durumu kurtarmaya çalışmıştık. Sonraki kazalarda bizim ağzımızı açmamıza fırsat kalmadan UE kaza olabilir demeye başladı. Bizim aramızda da replik kaldı "kaza olabilir".

UE'ye teyzesi kafiye meselesini öğretmeye çalışır. Sonra gelip anneye marifetler sıralanır.

Teyze: Mısır
UE: Kısır, Isır (babam r harfini söyleyebilmesi için kızlarında uyguladığı taktiği torununa da uygular. Sonuç en azından bu kelimeleri söylerken başarılı).

Teyze:Tuz
UE:Buz

Gündemi yakalayan Dede: Çiş
Hepimiz iş demesini beklerken UE'den cevap gelir Kaka.

Teyzesini geçirip gelirken yolda çiş kazası oldu, tam da eve girerken. Hadi lazımlığa otur belki kalan olmuştur UE dedim. Oturdu ve dedi ki "Lazımlık çok ağlayacak anne, baba hiç çiş kalmamış diyecek".

UE: Anne pipini göstersene.
Anne: Pipi gösterilmez ayrıca Annelerin pipisi olmaz UE.
UE: Büyünce olur, baba olunca olabilir belki.

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Bunu mu?

Akşam gölgesindeki yan bahçede UE ile benzinlikçilik oynuyoruz...

UE: Bugün Övidi (Audi, bi sürü araba markası biliyor ve nasıl öğrendiğini ben bile bilmiyorum) ile geldim.
Anne : Hoşgeldin UE, sen çok mu güzel araba kullanıyorsun?
UE: Çok güzel kullanıyolum.
Anne: Baban mı daha güzel kullanıyor sen mi?
UE: Ben.
Anne: Ben mi güzel araba kullanıyorum sen mi?
UE: (Kardeşinin bebek arabasını göstererek)bunu mu?
Oğlumun gözünde tek kullandığım araba bebek arabası...

2. çocuk için ikirciklenenlere...