31 Mart 2009 Salı

Çikolataları hüplettik;)


Bugün okula gittim, Koray Hoca ve Birgül Hoca'yla çalışılması gerekenler üzerinden geçtik. Öyle günlük güneşlik bir hava vardı ki Ankara'da, bahar şenliklerinin keyfini anımsadım. Gerçi sınava o kadar az kaldı ki, şenlikler aklımda olması gereken en son şey.

Umut Ege yeni saate alıştı galiba, babasıyla oyun keyfinden sonra 9 civarında uyudu. Onun uyumasını fırsat bilen anne ve baba, Ayten Teyze'nin kırk uçurma çikolatalarını kahve eşliğinde hüpletti. Kırk uçurmada bebeğin yanına konan çikolata ilerde tatlı dilli olması içinmiş. Umarım oğlumuz tatlı dilli, güzel Türkçe kullanan bir erişkin olur.


30 Mart 2009 Pazartesi

Biyolocik saat.



Dün halamızla eniştemiz geldi, ne zamandır görüşmemişlerdi enişte yeğen hasret giderdiler. Ayten Teyze'min hediyesi arslan bu aralar favorisi.





Yılbaşında halası bir ahtapot almıştı, dönüyor ve döndükçe gülme sesleri çıkarıyor. Biz de bu gürültülü oyuncakla senin evinde oynasın o zaman demiştik. Oyuncak şimdi hayatımı kurtarıyor. Üstüne sevdiği oyuncakları da koyuyorum ve düğmesine basıyorum. Umut Ege onu izlerken nerden baksan 2 paragraf daha çalışıyorum;) Halasına teşekkürlerimi ilettim. Bakınız resimde kitabımı çizdiğim yeşil kalem bile var. Bugün Birgül Hoca'nın Türkiye'nin yönetimi kitabına başladım. Zaman daralıyor panik başlıyor. Teyzesinin kırmızı çıngıragından sonra stres bileziğine de el koyduk. İlk defa bir şey için yan dönmesi bu oyuncak sayesinde oldu tembel oğlanın. Yüzüstü çalışmalarımızda meyvelerini veriyor, başını o kadar çok kaldırabiliyor ki başı karenin üstüne taşıyor:)


Pek çok blogda okuduğum hikaye bizde de oldu. Saatler ileri alındı ama bizimki saatinde oynama yapmadığı için 10 gibi uyudu. Sabah da 8 de kalktı, bu bir saat geç kalkış anne için bahar hediyesi tabi.
Apartmandaki boruların tadilatı sürüyor. 3 gündür soğuk sular kesik, sıcak sular akıyor. Sabah bizim dairenin boruları değişti. İlk matkap çalıştığında emmekte olan Umut Ege bir sıçradı bakındı, sonra evdeki onca gürültüye bana mısın demeden horul horul uyumaya devam etti. Uykusunu bölmeme konusunda annesine çekmiş sanırım.

Bugün 4 kez sesli gülmesini annesine bahşetti, pek kıymetli sesli gülüşleri. Dört günde bir bile olmazken bir günde dört! Ve ayaklarını keşfetti sanırım.:)


Akşam sekizde banyosunu etti, 8:20 de de uykuya daldı. Tabi örneklem uzayımızda pek minik bir nokta bu akşam, bakalım yarın nasıl olacak.


29 Mart 2009 Pazar

İlk parka gidiş



Evimizin önü park, lakin havaların soğuk gitmesi nedeniyle bugüne kadar hiç gidemedik. Sadece böyle camdan parkımıza bakıyorduk.




Balıkesir'de balkon güneşlenmesini pek seven Umut Ege paşa bugün kırmızı montunu ilk kez giyip parka gidip güneşlendi, oyuncaklara bile bindi:)) Güneş D vitaminlerini harekete geçirsin, kuvvetli kemikleri olsun. Gene güneşten ve gezmekten pek hoşlandı bizimkisi. Annesi ve babası da oğullarını parka götürmekten. Artık baharla birlikte ana oğul günümüzün bir kısmını geçireceğimiz yer de belli oldu. Evde oyalama sürecinde çok işe yarayan arabamızsa gerçek mekanına haftaiçi günlerde geçecek gibi görünüyor.




Sonrasında oyumuzu kullanmaya da ailecek gittik. Fakat o kadar kalabalık ve havasızdı ki, baba oğul eve döndüler, anne oyunu kullandı geldi, nöbeti teslim aldı. Gelince gördü ki güneşi gören Umut Ege mışıl uykularda. Anne de fırsattan istifade karşılaştırmalı kamu yönetimi kitabında Almanya faslını bitirmeye çalışıyor.

Seni morula seni...

Geçen sene bugün Umut Ege'nin varlığından haberdar olmuştuk. Heyecanla geçen dokuz ay (gerçi bizimkisi sekiz ay sürdü, ama nerden bilirdik:)) ve dahası. İyi ki bizimlesin güzel oğluşumuz...

28 Mart 2009 Cumartesi

Bebek beklerken alışveriş...

Hamileyken en çok araştırdığım ama doyurucu bilgi bulamadığım konu bebeğe alınacaklardı. Burcu ve Murat neler alalım diye sorunca, deneyimlerimi paylaşayım dedim.

İnsan ilk etapta ya bir aksilik olursa diye çok alışveriş yapmak istemiyor. Mayıs ayında grip olup yataklara düşünce Umut Ege için ilk aldığımız şey bir radyatör olmuştu. İkinci alışveriş ise rahat bir hamilelik ve doğum sonrası deli kızın çeyizlerimizi taşıyabilmemiz için arabayı değiştirmekti.

6. ay sonrası alışverişlere giysiler ile başladık, aman ne heyecan ne zevk. 0-6 ay için en rahat giysiler tulumlar. Pantalonlar, gömlekler çok şirin dursa da çok kullanışlı olmuyor. Umut Ege kış bebeği olduğu, kurutma problemi, benim derslerim nedeniyle ütü yıkama işleriyle çok uğraşma şansım olmadığı için (ey okur, ders olmasaydı bu işlerle uğraşma hevesim olmayacaktı ya, böyle şansım olmadı havalarına yatıyorum:)) bol bol aldık body ve tulumları. İyi ki de öyle yapmışız.
Marks&Spencer'ın zarf yaka yarım kol bodyleri muhteşem. Kollu çıt çıtlı bodylerden üçer tane almıştım. Ama hastanede doktorların "bu ne, bebek giysisi rahat giydirilir olmalı" uyarıları dışında ben de kullanımdan çok memnun kalmadım. 0-3 ve 3-6 için üçer uzun kollu on dörder de zarf yaka toplam onyedi body vardı, bir haftada anca yetiyordu (bilhassa 0-3 ay için sonrası daha az da olabilirdi.)

Tulumlarda kadife tulumlar görüntüde daha hoş ama diğerleri gaz çıkarırken bebeğin elinizi daha iyi hissetmesini sağlıyor gibimize geldi bizim. Ben altışar tulum almıştım, sonrasında pek çok hediye de geldi. Yaklaşık onbeşer de bu grup oldu. Ne kadar bol o kadar rahat. Çiş kaka kusma vb. ile kirlenme hızlarına inanamıyorsunuz. Şapka, eldiven, çorap alımları bizde çok işe yaramadı. Şapka ve eldiven kullanımını doktorumuz önermedi, bizimki de pek hoşlanmadı zaten:)) Çorap gaz dönemlerinde işe yarıyor. Kış bebeği olduğu için örgü yelekler de çok iş gördü.

Bolca alınması gerekenler listesinde sırayı battaniyeler alıyor. Günlük kullanacağınız rahatça yıkanacak battaniyeler şart. Bir de babasının aldığı fermuarlı kundağa dönüşebilen bir battaniyemiz vardı, bir tasarım harikası. Sonra şöyle gezmelerde kullanacağınız afilli battaniyeler de olsun da bebeğin havası olsun;)

Elektronik ateş ölçerde tercihimiz Braun olmuştu. Tırnak makası saç bakım ürünlerinde ise chicco, bunlardan da gayet memnun kaldık.

Bebek bezinde bebek düşük kiloda doğarsa hastanede de kilo kaybedeceği için molfixin 3 kilo altı bebekler için ürünü en koruyucusu. Yoksa 1 numaradan başlanarak devam edilmeli. Günde 10 bez rahat kirletiyorlar başlangıçta.

Seyahati sevenlerdensiniz, kayrola için tercih park yatak olmalı. Taşınması gayet pratik ve bebek yerini yadırgamadığı için çok mutlu:) Chicco Lullaby LX Park Yatak bizim tercihimiz olmuştu. Oda takımı alacaksanız da kokusunun gitmesi, eve getirilmesinde geçikmeler gibi nedenlerle siparişini erken verin.

Bebek arabasında ise katlandığında minicik kalması, hafif olması, çift yönlü kullanımı nedeniyle pierre cardin 2010 travel set ilk düldül olarak alındı. Doktorumuz ilk aylarda anakucağını kullanmamamızı önermişti, port bebeyi bu dönemde aldık. Çok da işimize yaradı.

Pompada avent manuel gayet yeterli, sağılan sütün bebeğe sunumunda ise 3 delikli biberonlar önerildi bize (anne memesine benzer uçlulardan, bebek biberona alışmasın diye). Biberonlar ve pompanın dezenfekte edilmesinde sterilizatör hayat kurtarıcı. Bir başka hayat kurtarıcı ürün ise alt açma ünitesi ve küvet birleşimi. Bakım ürünlerini bebek doğmadan almamak lazım. Zaten göbeği düşmeden banyo yapamıyor. Bir ürün deneyip alerji yapmazsa seriyi tamamlamak akıllıca. Bornoz minik bebek için çok kullanışsız, havlu be mermerşahi benim tavsiyem. Mermerşahi suyu hızla emiyor. Ağız silme bezleri de mermerşahiden yapılabilir. İlk başta aldığınız radyatörü banyoyu ısıtırken de kullanacaksınız. Banyo suyunun sıcaklığını ölçmek için annenin dirseği yeterli ayrı bir ölçere gerek yok. Ama odası için bir termometre şart. Ankara'nın kuru havası için hava nemlendiricisi düşünülse de doktorlar mikrop barındırdıkları için pek önermediler, bebeğin eşyalarını kendi odasında kurutmak bir kaba su koymak gibi nine usullerine döndük. Nine usulü demişken, meme başı temizliğini anne sütüyle yapınca çatlak problemi olmadı, lansinoh kremden edinmiştik, hala çantamda açılmadan durur. İlk doğurana veririm. Bu arada hamilelikte çatlak istemiyorsanız da mustelanın çatlak kremi bire bir (Hayriye sultan bu bilgi sana, 16. haftadan sonra kullanmıştım ben doktoruna danış).

Bize hediye gelen ve çok işimize yarıyan bir ürünse duvara asılan içine bezleri koyabildiğiniz torba.

Bebek tartısı ise sütüm yetiyor mu kaygılarında benim en büyük destekçim oldu. Biz arçelik kullanıyoruz beko da aynısı. Ve gayet uygun fiyatlılar. Eyvah sütüm mü kesiliyor derken, Umut Ege'nin hardal soslu sütü sevmediğini ve az emip kilo alamadığını da tartımız sayesinde erken öğrenip önlem almıştık.

Oyuncak kısmı daha sonraya kalsın, ama renkli bir oyuncak 30. günden önce ilgisini çekmeye ve oyalamaya başlıyor. Bizim ilk hayranlık duyduğumuz oyuncak playskoolun parmak kuklasıydı.

Hacışakirin granül sabunuyla alınanlar güzelce yıkanıp ütülenip valize 7. aydan sonra konsun. 34+3 de doğum yapan birisi birşey biliyor da söylüyor....

Böyle havalı bir giriş yaptım çok tecrübeli anne ayaklarında. Bundan sonra burdan bakın bakalım anne ne kadar tecrübeli ne kadar çaylak. Merhabalar efendim, Umut Ege gün gelip bu satırları okuduğunda bil ki annen baban seni çok istedi, ve seni çok çok seviyor. Başka neler mi hissediyorlar, eee şekerim biraz çaba sarfet ve oku da gör.

Deneme yayını 1-2

Merhaba,
Blog alemi bir bloger daha mı kazandı ne:))