27 Ocak 2012 Cuma

Olaylar irdelemecisi UE


UE toplumsal yaşamı irdelemeye alır, evlilik ve komşuluk alt başlıklarıyla...

Yemek sonrası laflarken...
UE: Anne sen neden evlisin, ben tocuğun (çocuğun) olayım diye mi?
Uyku öncesi anne poflar, UE laflarken, uyumadan önce lafı hiç bitmiyor.
... UE: Anne bu duvallalda (duvarlarda) ne var?
Anne: Tuğla var oğlum.
UE: Tuğla yok anne, ben kapattım duvalı, yoksa üst kattaki insanlal üstümüze düşeldi. O zaman başımız acırdı. Yelimize (yerimize) düşellelse de yelimiz kılılabilil (kırılabilir).
(keloğlanda uzun ve huysuzun düşüp tahta tabanı kırıp alt kata geçişinden çok etkilendi).

UE: Anne bizim köyümüz burası mı?
Anne: Kimin köyü var UE.
UE: Keloğlanın val ya anne...
UE iş kanununu didiklemeye başlar...
UE: Anne babam neden çalışıyor?
Anne: Para kazanmak için oğlum.
UE: O zaman sucuklu yumurta günleri (cumartesi pazarı kastediyor) neden çalışmıyor anne?
Anne: Hmmmm....
...
UE: Anne hastayım ya bu oyuncaklarımı toplamayacağım.
Anne: Hastalıkla oyuncak toplamanın ilgisi ne ki?
UE: Hastayım ya oyuncaklara bulaşmasın.

Anne Mehtap teyze ile telefonda konuşurken UE çekmeceden çekiç kıracağını alıp zemine atar. Anne Mehtap teyzeye dur bir kapatalım da UE ye fırçasını atayım der. Telefon kapanınca UE annesine fırçamı atma der. Ama algıladığı fırçasını çöpe atmam:))
UE gömlek ve düğmeli her parçadan nefret eder...
Eski resimlere bakarken. Minik not UE düğmeli pantalon ve gömlekten nefret eder.
UE : Bu kim?
Anne : Sensin.
UE: Hıı, tamam. Pantalonlu olunca tanıyamıyorum da pijamalı olunca tanıyorum.
Kreş sorunsalını irdeler...
UE: Anne Pepee kreşe gidiyor mu?
Anne: Kem küm kübelek, bilmem ki...
UE: Bak annesi babası işe gitti o nenesiyle kaldı.
Alooo Kıraç maymun gözünü açtı, Pepee Kreşe, evler pür neşe.
İlaç meselesi...
UE: Akşam fısfıs sıkma ama (burun açıcıdan bahsediyor).
Anne: Onu akşam konuşalım olur mu?
UE: Tamam, konuşunca sıkma ama.
Anne karnında yaşam...
UE benim karnımdayken, ağzımdan giren oda ışığının aydınlattığı tarafa doğru gidiyormuş. O zaman canı hiç sıkılmıyormuş.
UE sınıfındaki arkadaşlarını sayar Demir, Rüzgar, Balkız (kastettiği Belkıs, ama keloğlan etkisinden kurtulamamaktadır bizimki).

24 Ocak 2012 Salı

Yürüyelim Arkadaşlar...



Ne yapsam da abimin saldırılarından kurtulsam acaba?


A-ha, buldum galiba!


NE'yiz haklıyız, yürüye yürüye kaçarız!


Şimdilik tutuna tutuna bir gidelim bakalım...

14 Ocak 2012 Cumartesi

Asansör nasıl çalışır?

UE artık büyüdü mekanizmalara merak sardı. Geçenlerde sordu bize asansör nasıl çalışır? Hasta olduğu için ailecek davetli olduğumuz etkinliğe gelemeyip babasıyla evde kalınca, babası da kurmuş mekanizmayı, anlatmış asansör nasıl çalışır...

10 Ocak 2012 Salı

10. ay Doktor Kontrolü

NE de büyüdü gitti. 10 kocaman ay sıkıntıları genellikle unutularak, güzel anları iz bırakarak her zamanki gibi geçti gitti.

Doktor kontrolünde 2. kere aynı evrelerden geçtiğimiz için çok bişi söylenmedi aslında.

Bizim bu seferki doktor pırasa ıspanak vermeyin diyordu, verebilirsiniz artık dedi. Ben zaten eski doktorum verebilirsin dediği için pırasa ıspanak veriyordum, tamam veririm dedim:)) Hiç zıtlaşmam doktorlarla;) Dişler halen yok, bir iki ayı bulucak gibi dedi doktorumuz. Dişi çıkmayan, müdahale gereken insan olur mu sorumu, ben daha görmedim diyerek ıspanak pırasa pek biliyorsun bilsene bunu da der gibi cevapladı. NE yi çok sosyal buldu. UE İngiltere kralıymış gibi davranırdı genelde, hala da öyle. Kız erkek ayrımı da etkili dedi sosyallikte. Kaç kelime söyleyebiliyora cevabımız abba(bakıcı teyzemize diyor, nerden uydurdu fikrimiz yok), abi (i kısacık söyleniyor), baba olunca bu ay için yeterli buldu. Baybay, gelgel ve bir bir yapabiliyor. Telfonu kulağına götürüp konuşuyor. Abin nerde diyince işaret parmağıyla abisinin resmini gösterebiliyor. Pepee oyuncakları içinde pepeeyi bulup getirebiliyor  (ilahi pepee gelişim göstergesi oldun).  Bunlarda ayına uygun. Babasının azimli çalışmaları sonucu burun, kulak ve ağız gösterebiliyor. Bu bir yaş sonrası beklenen bir gelişmeymiş, kedi köpek ayrımı da  öyle ama bunu yapıyorsa onu da yapabilir, yapabiliyor mu diye sordu. Hiç test etmedik. Önünde bir abi oluşu, onun ilk çocuktan daha hızlı öğrenmesine etken olacak, sizin daha az çabanızla daha çabuk öğreniyor olacak dedi doktorumuz. Ki bu değerlendirmesine yüzde yüz katılıyorum. Emekleme çok hızlı, duvarlarda sıralıyor, elektirik düğmelerini kapatabiliyor, tek eliyle duvara tutunurken çömelip bişi alıp kalkabiliyor. Bunlar abisinin 13. ay civarında yaptıkları ve 14. ayda yürümüştü UE. Doktorda benim beklentime uygun yürümesi an meselesi dedi. An var an var tabi daha yürümüyor:)) UE geç yürüdü ama yürüdükten sonra bir kez bile düşmedi.

UE de çok katı bir tv yasağımız vardı. Yanında tv kazara açılırsa büyülenmiş gibi bakardı. Abi nedeniyle kıza katı bir tv yasağımız yok. Oturtup izletmiyoruz ama aman tv açık olmasın aman hiç bakmasın diye bir çabamızda yok. Sanırım yasak olmadığından NE de o kadar nadir tv ye göz atıyor ki. Henüz reklamlar bile ilgisini çekmiyor.

Yemek ilk çocuk gibi, çabalarsan pek çok şeyi yiyor. Ama önğme de verdiniz aman da ben bunu yiyeyim halleri kızda da yok. Oysaki ilk çekimden sonra ben mammaaa diye ağlayan bir bebek hayal etmştim.

Yaş kontrolümüz olacak bir sonraki, haberler böyle.

9 Ocak 2012 Pazartesi

Bomba Kurabiye


Geçenlerde Hülya fındık ve kuru incirli bir tariften bahsedince, benim her zaman yaptığım kurabiyeme bunları eklemek geldi aklıma.

Ne fenasın sen incir,  bir incir yiyeceğine 4 mandilina ye uzmanları uğramasın bu diyarlara...

İşte tarif

1 sb'dan biraz az pekmez
3 çk şeker (sanırım hiç konmasa bile olur, azalta azalta deneyeceğim)
2 tatlı  kaşığı tarçın, 1 tatlı kaşığı zencefil
2.5 sb un (yarısı esmer yarısı beyaz koydum)
1 paket kabartma tozu
1 yumurta
50 gram tereyağı

Güzelce karıştırın.

Bir yaşından küçük bebek varsa 3 kurabiye şekilleyip ayırın.

Geri kalanına yarım su bardağından biraz fazla fındık, incecik çektim rondodan. Ardından da 5 tane kuru inciri parça pincik yaptım gene rondo marifetiyle. Ekledim karışıma.

Çıkardım UE ye dişini gördüğüm için aldığım kurabiye kalıplarını. Verdim şekilleri.

170 derece ısınmış fırında 20 dakika kadar pişirdim. Bizimki tam kıvamdı ama 5 dakiak daha tutarsanız takır takır olabilir aman dikkat.

Yiyenler bayıldı.

UE nin, ben U harfi sevmem yuvarlak kurabiye isterimleri dışında kurabiyede pürüz görülmedi.

Deneyin, muhteşem...

1 Ocak 2012 Pazar

Yılın Kazananı Kıraç ve UE...




Anne baba babaanne dede ve halanın yeni yıl hediyesi ne istersin sorularına  Pepee ailesi sipariş verilince Kıraç ve UE yıla kazançla girdi:)) Bebee NE'nin, onunla oynayabilmek için diğer üyeleri NE ile paylaşıyor UE.
En keyif aldığımızsa benim elime Pepee, onun Şira(böyle mi?) alıp golcülük evcilik atışması yapmamız. Yalnız senaryoda olmayan biçimde Tostoraman gelip Şirayı korkutuyor oyun içinde:))

Pepee kumbaramız daha önce hediye gelmişti, yılbaşı hediyesi de pepee bardağı geldi. Ve UE abilerin abisi, anne bunun pembesini de NE ye alalım dedi. Gerçi kumbarasındaki paralardan verip almaya yanaşmadı;) ama olsun gidiş yolundan puan aldı. Sonra NE nin bardağında Şira olduğunu kendi bardağında olmadığını gördüğünde bir anlık şok yaşadı ama pek bozuntuya vermedi. Tıpkı anasının o bardağın 7.5 lira olduğunu görüp bozuntuya vermediği gibi. Paşabahçe bile bu kadar pahalı satmıyor bardağı, satsa bile ben almıyorum kıyıp da:))