2 Ocak 2011 Pazar

Çocuklarla Doğru İletişim

Anne İşte'den sonra okuduğum 2. Sabiha Paktuna Keskin kitabı. Çöp Çocuk beklemede. Anne İşte'yi de beğenmiştim, bu kitabını da beğendim.

TV izleme konusunda, bizim arkada akan görüntüleri yakalayamadığımızı anlık görüntüyü algıladığımızı, çocuklarınsa (yaş arttıkça azalarak) her görüntüyü kaydettiğini, bunun beyni iflasa götürebileceğini söylüyor(s.75).

Yenidoğan döneminde, her ağladığında ilgilenin, bu şımartmaz demekte (s.65). Annemin 40 gün bebeğe düzen oturtulmaz lafı hem gelenekte hem yenide ikisinin de yeri olduğunun göstergesi.

Yenidoğan bebeğin yorum yeteneği yoktur. Moro refleksi , Emme refleksi, Arama refleksi, Adım atma refleksi vardır (s.63). Acar Bey'de anne karnında müzik anneyi rahatlatıyorsa anne dinlesin, bebeğin beyin korteksi gelişmediği içni yorumlayamaz demişti. Ayrıca bizi suyun içinden duyduğunu (BBC'nin bir belgeselinde de izlemiştim), biz deniz dibinde neyi ne kadar duyabiliyorsak öyle duyduğunu ifade etmişti. Zaten yorumlayacak olsa kalp bağırsak gümbürtüsünden sıranın bizim seslerimize gelmeyeceğini söylemişti.

İlk yıl bebekleri emzirmeyi, emzirilmiyorsa yalancı memeyle emme duygusunun doyrulmasını öneriyor (s.61).

2. yaşta objeleri sembolleştirir ama duyguları yapamaz. Bu nedenle duygularını somut bir şekilde sarılıp öperek ya da ağğlayarak, ısırarak, tekmeleyerek ifade eder (s.78). Paylaşmaz, sağlıklı olan paylaşmamasıdır bu dönemde (s.80). İki çocuk paylaşmaya çalışırken hiçbir şekilde müdahale etmeyin önerisi var.

Mutlaka kardeşi olsun, 2. yaşta anneye bağlanma dönemi sona erdiğinden bebek düşünülmeye başlanabilir demekte.

Ezberlemek beynin özel faaliyetidir. Beynin başka hiçbir faaliyetinde böyle uzun süreli elektrik potansiyeli kullanılmaz.Ve kullanılan hafıza alanı beynin en önemli deşarjlarının ürettiği bölümdür. Bu nedenle epilepsinin en sık göründüğü alanlardandır(s.96). Çocuklara ezber yönlendirmesi yapıldığında tiklerin, hırçınlığın, depresyonun görülme sıklığı artmış. Ezbere bir kere daha hayır o zaman. (Heh he, hiç yeteneğim yok o yüzden kötü ezberlemek)

Bir kitap akademik çalışmalarla desteklendiğinde benim açımdan daha doyurucu oluyor. Her ne kadar Saba Tümer'de izlediğimde (programın başlarında) çok katı ve didaktik bulsam da Sabiha Hanım'ın kitaplarından aynı etkiyi almadığımı belirtmeliyim. Ayrıca yukarıda yazdığım ve kitapta okuduğum kimi bilgileri daha önce programlarda dinlemiştim. Böyle bir uzmanımız olduğu, bilgilerini halka iletmek için çabaladığı için şanslıyız.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bende de sıra da bu kitap var, bakalım aynı etkiyi görecekmiyim.