24 Ocak 2011 Pazartesi

Baba:This is a different case UE. UE:"Diil"!

Haftasonu ben tiyatroya gidince baba oğul vakit geçirdiler. Sabah bana anlattı, beni bulamayınca çok ağlamış (babannesine gidip oyun oynarken kendinden geçmiş, zerre gözyaşı yok). Sonra babası onu bırakıp maaakete gitmiş, çok korkmuş ağlamış. Sonra hastalanmış Mustafa Doktora gitmişler. Kemalettin Tuğcu da kimmiş UE yanında. Acındırık insan:)

Teyzesinden çıkarken teyzesi sorar sen kimin kuzususun, teyzesine halamın kuzusuyum dese olmayacak, halası bir kere düştü aklına cevap vermese olmayacak "hala bugün bize gelicek" dedi cevap olarak:))

Dedesi, bilgisayarda yazı yazdırıyor UE'ye. Umut Ege, Dede, Boşluk yazıyorlar. Mest halde bizimki. Haftasonu dede yokken, Gece Bahçesi'ni izlerken dertlendi ve geldi "Dedem de hiç İgıl Bigıl yazdırmıyor" dedi:)) Ali topu tut sizin zamanınızda kaldı dedesi, İgıl Bigıl topu at olmuş yeni fişler. Ayrıca Ocak ortası oldu sökülmedi okuma. C yazıp aydede yazdım, Ç yazıp noktalı aydede yazdım diyor. V de ters A imiş bilginize.

Geçen hafta ateşlenince haftasonunu evde geçirdi, uyumak da istemiyor, gece 10 suları babasına gitti: "Banneye gibeiliriz, istersen" dedi. Bu aralar istersen ekleyip kendi isteklerini yaptırması çok moda. Sonra bin naz kıyamet yatağına yatırdım, normalde komşu gezmelerinden hoşlanmaz komşularımızın isimlerini sıraladı, gidelim dedi uykudan kaçmak için.

Haftasonu yeni repliği çıktı, yemek yerken: I. gelecek, ne yiyiyosun sen diycek.
Hamarat olup çamaşır asarken : I. gelecek, ne seriyosunuz siz diyecek.
Uykuya dalma çalışmalarında: I. gelicek napıyosunuz siz diyecek.
Her sahneden fırlayan Kadir İnanır Reklamı gibi komik geldi bu haftasonu repliği bana. Bekledik ama I. gelmedi.

Kulak Burun Boğazcısına (Mustafa Doktor) kontrole götürdük. Hiç ağlamayınca güzel bir kontrol oldu. Herşey temiz. Ama yaz ortasında uzun süren kış hastalığı nedeniyle denetimi elden bırakmıyoruz. Haziran gibi bir kontrol daha geçirip uzun tatilimize çıkıyoruz.

Yazayım derken bazı şeyler geçiyor aklımdan, bu da yılbaşı öncesinden. Banne, dede, hala plastik yılbaşı çamını kurmayı gösterirler UE'ye: katlanmış yapraklar tek tek açılır. Anlık bir dalgınlıkla, UE, hemen yandaki canlı minik çiçek çamın bir dalını açar ve aferin bekleyerek seslenir "açtım!":) Çamı baya bir gövdesinden ikiye ayırmış.

Herşeye hayır dönemi azıyor, hele açsa ve uykusuzsa. Babası öyle dedi olmadı, böyle dedi hayır cevabı eksilmedi. Türkçe diller bitince "This is a different case UE" dedi babası, UE'den kesin cevap geldi: "Diil".

1 yorum:

Fatma dedi ki...

Her şeye hayır derken çok tatlı oluyorlar, onları dinlemek, izlemek çok zevkli. Maşallah UE'ye:)