1 Şubat 2010 Pazartesi

Ordan Burdan...

Çok merak ediyorum Türk halkı yıllardır bıkmadı mı milli piyangodan/sayısal lotodan çıktığı iddia edilen ama bir türlü kavuşulamayan para hikayesinden. Umut Ege sonrası çokça tv izlediğim söylenemez, parça pinçik kısımlarda bile 3-4 kez bu hikayeye rastladım tv dizilerinde.

Anadolu lisesi yıllarında okudum Gönülçelen'i. Bitse de kurtulsak hallerinde bitti. Aldığı notu ailesine hemen söylemeyişi, sindirmelerini bekleyişi (bunun için de "digest" kullanılıyormuş diye şaşırışım, niyeyse) bir de kardeşinin acısıyla elini kırışı, sonra da yağmurlu havalarda elinin sızlayışı fena halde yer etmiş beynimde gerçi. Yıllardır yazarına ve Gönülçelen'e yapılan sayısız atıf ve beğeni ifadesi sonrası hadi tekrar okuyayım niyetlerindeydim, yazarının ölümü iyice tetikledi isteğimi. En azından ilk beş yıllık okuma planıma aldım, okunacaklar yığınını görünce;) Kitap blogumu günleyemeiyorum, toplu bir günleme yapacağım. Fakat okuma hızım günleme hızımdan oldukça ileride neyse ki. 91 yaşında ölmüş yazar ve derin bir inzivadaymış. Günlerin akış hızına aklını erdiremeyen ben, düşündüm yazarın etrafı duvarlarla çevrili evini bir yaz günü güneş olanca bunaltıcılığıyla tepedeyken, yaşamak istedim hayalimde de olsa sıkıntı ve kendinle kalma hissini. Günler azıcık yavaşlayın yahu, en olmadı uzayın biraz:)

3 yorum:

senem dedi ki...

M. Gönülçelen (Catcher in the Rye) benim en sevdiğim, beni çok etkileyen kitaplardan biridir. Okuduğum zaman -ki o zaman üniversitedeydim - Holden Caulfied'la bayağı bir özdeşleştirmiştim kendimi. Lütfen bir daha oku... mümkünse orijinal dilinde.

UEnin yeni resimlerini istiyoruz bu aradaaaaa.

a.c dedi ki...

Aah ben de çok istedim blogda Jd Salinger'dan bahsetmeyi ama sonra fark ettim ki zamanında o malum kitabı bayılarak okumama rağmen aklımda iki şey kalmış: 1. holden'ın "göl donunca ördekler nereye gidiyor?" sorusuna cevap bulamayışı. 2. herkeslere phony deyişi (aman herkes phony bir sen sahicisin, gıcık!:)
Hüzünlü ve bunalımlı bir kitap kalmış aklımda. Biz bir de bundan sınav olmuştuk:) Neyse, ne diyecektim ki ben?

saricizmeli dedi ki...

Senem, derste okutulmuştu bize İngilizcesinden, belki de ders olduğu için sıkılmıştım. Ama Pearl (Steinbeck) de derste okutulmuştu, ona bayılmıştım. Tekrar deneyeceğim, tabi önce edinmem lazım, hiç ortalarda görünmüyor kitap, annemde belki de. UE'nin resimlerini yükleyeyim tez zamanda.

Hilal, biz de sınav olmuştuk, ama sınavda neler yaptım hiç hatırlamıyorum.