Cuma günü başlayan kırıklık, cumartesi alışveriş yorulmasıyla cumartesi akşam 20:00 sularında annemin kendini yatakta bulmasıyla seyretti.
Ateşi hiç çıkmadı ama gözleri yandı, başı yatmak istedi ve ağrıdı. Annemin hastalığı bana yaradı, tulumba tatlısı ve ballı içeceklerle süper kurbağa kahraman oldum, zıp hop oyunlar oynadım. Babamın eli de bol kepçe. Annem süte koysa koysa 1 çay kaşığı bal koyar. Babam tatlı kaşığından başlıyor açık arttırmaya, canım babam.
Bi de bu haftasonu çok lezzeti iki palamutu midelerine indirdiler(geçen haftakileri pek beğenmemiştim) ben de omega üçlerle beynimi geliştirdim. Annem hamileliğinin başlangıcında bakla ve balık görmek istemiyordu. Yazın ananemlerde çok güzel balıklar yedi ama Ankara'daki çiftlik balıklarını benim hatırım için yiyiyordu. Deniz balıklarını tekrar sevdiğini görmek onu çok mutlu etti. Bakalım baklaya tepkisi nasıl olacak, altı ay kadar beklememiz lazım...
Pazar sabahı kalktığında iyileştim sandı, ama biraz hareket edince gene yataklara düştü, sonra gene doğal bakım kürü ile akşamüstü ayağa kalktı galiba artık tekrar yatmaz. Bu arada grev diye bir film izledik annemle. Polonya tarihi hakkında ilk bilgilerimi edindim.
N. teyzemin tarhanası annemi iyileştirdi, bi de o güzel tulumba tatlıları;) Hasta geçen bir haftasonunun ardından annem aldığı sonbahar giysilerini giyip buzdolabından bişi yemeyip kendisine iyi bakmaya kararlı.
---
Vay be, ilk hamilelikte hastalıkta amma konforlu oluyormuş. Demek iki kez hastalanmışım geçen hamileliğimde, benim aklımda mayıstaki felaket grip kalmış sadece.
2 yorum:
vay be nostalji koktu buralar:) ben de bi bakayım 2 yıl öncesine...
bak bakalım neler olmuş:)
Yorum Gönder