7 Eylül 2009 Pazartesi

Anne İş'te...

Bir tam çalışma haftasını geride bıraktık. Umut Ege'nin babanne, dede ve bazen halasıyla keyfi gayet yerinde. Böyle olunca aklım onda kalmıyor. İşte olmak bana iyi geliyor. Benim görüşüme göre bir anne ilk altı ay mutlaka bebeğiyle olmalı (devlet buna ilişkin düzenlemeler yapmalı anlamında, anne sütü ile pek çok hastalığın önlenebileceği bilimsel veriyken, sen iki ayda dön 4 ay maaşını ödemeyeyim, ben sonra pahalı sağlık ödemelerini yıllarca yaparım hesabı bağdata bile gitmeden Ankara'dan dönse keşke), bizim durumumuzda katı gıdalara alışmamız 2 ay kadar aldı, 6 + alışma ayı evde geçirilmeli. 8. aydan sonra çalışan bir anne (kastettiğim bunun tadını almış, çalıştığı işte ürettiğini hisseden bir anne, zor koşullarda çalışan bir anne için aynı şey geçerli olmayabilir) bebeği için daha faydalı düşüncesindeyim. Bazen evdeki döngü içinde bitap düşüyordum. Belki yakınlarımda çalışmayan bir arkadaşım olsaydı, hissettiklerim daha farklı olabilirdi. Konuşmayı özlediğimi hissettiğim çok oldu. İş zamana yayılır sözüne çok inanırım. Şimdi yapmam gerekenler daha fazla, ama iyi hissettiğim için daha pıtır pıtırım. Sabah 7:00 gibi kalkıp yatakta emme keyfi, Umut Ege'yi, çantasını, kendimizi hazırlama ve 7:55 gibi yola çıkma. Babanneye Umut Ege'yi bırakma. Laflayarak işe gitme. İş yerinde neler yaptınız anlatsanıza dönemindeyim. Bu hafta başlayacak aktif çalışma. Öğle tatilinde arkadaşlarıyla hoşbulduk kahveleri sohbetleri. Bu öğlen iki çocuk annesi bir arkadaşımla, etrafta çocuksuzlar yokken çocuk muhabbetinin dibine vurduk:)) Tek çocukluluktan daha yorucu elbetteki iki çocukluluk;) 16 çıkış 16:30 eve Umut Ege'yle varış (Ankara, tek güzel yanın bu mudur, hem büyük şehirdeyiz, hem trafikten uzaktayız - çoğunlukla- ).Oyun, yemek, uyuma, ertesi günün hazırlıkları, bizim için yemek, onun öğle yemeğinin hazırlanması...

Keyfi yerinde olsa da yokluğumuz etkiliyor onu. Uykularında hissediyoruz bunu. Haftasonu gündüz uykuları o kadar kısaydı ki. Geçen hafta da gece uykuları daha da düzensiz. Bazen sabah gitmem diye bana sarılıyor, sonra babannenin ilgi çekici manevrasıyla hemen gidiveriyor. Bu 16:00 da çıkma işi harika! Keşke 3 yaşına kadar 1/2 ya da 3/4 çalışma, çalıştığın kadar maaş gibi uygulamalar olsa.

Bütün bunların yanında, Umut Ege büyüdüğünde kadınların üretmek istediği için çalıştığı (haneye ek gelir olsun, 20 yılım dolsun emekli olayım diye değil), bir ülkede yaşıyor olmasını da çok önemsiyorum. Ummadığı koşullar geliştiği için istifa etmeyi düşünen arkadaşıma da bunu söyledim. Ülkem için güzel hayallerim var. Bu hayallerin gerçek olması içinse benim ve ülke kadınlarının üzerine düşense çok yük.

4 yorum:

Ozguranne dedi ki...

Valla canım keske maaşın 2/3ünü ödeseler ama yarım gün çalışsak ilk bir yıl. Hem tam kopmamış olursun, hem yavruya daha çok zaman...

Ne güzel yazı olmuş. Düşünenlere cesaret olsun!
sevgiler

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

hayat boyu çalışmış bir kadın için evde oturmak zaten başlı başına depresif ve yorucu bir durumken işin içine bir de çocuk girince daha da boğucu oluyor kimi zaman. annein evden çıkması, hem de üretmek için çıkması çoğu zaman işe yarar. anne eve koşarak ve özleyerek gelir, kısa ama şahane zaman geçirilir. hem de daha ayrılık kaygısının tavan yapmadığı şahane bir ayda işe başlamışsın ya, süper olmuş..

Tekir dedi ki...

Sarıçizmeli'm...

çok güsel yazı olmuş ellerine sağlık :) duygudaşız yine (her zamanki gibi)

öperim.

saricizmeli dedi ki...

çok teşekkürler kızlar...