Pazartesi günü Beyceyiz hastalandı. Salı günü başlayan halsizlik, titreme çarşamba sabahı başını kaldıramamaya dönüştü. 3 iş günü başımı kalıramadan yattım. Cumartesi de aynı biçimde devam etti. Pazar biraz kendime gelir gibi oldum. Bu arada perşembe UE ateşlendi. Neyse ki evde destek kuvvet vardı da telef olmadan atlattık süreci (onlara bulaştırmamış olmamız, kul sıkışmadan hızır yetişmez felsefesi dışında nasıl açıklanır?)
Başımı kaldıramadığım aralarda, bir 35+1 kontrolü oldum geldim. Doktoru aradık, randevularda sarkma var mı, bekleyecek halim yok diye. Gelin yok dedi. Ama NST ve doktor arasında biraz beklememiz gerekti. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Beklerken beynim akıyor sandım.
NST gayet iyi. Hiç bir şey kesin değil ama erken doğum riski gözükmüyor. Ben bir kilo, bebek aşağı yukarı 800 gram almış (hep asıl kilolarımı ilk 6 ayda alıyorum ben). 2800 küsür olmuş pıtırcık (35+1). Gene yüzünü göstermedi. Ve hala ters. Ben zaten bir sezaryen tadacak insanmışım. Beklenen doğum tarihi 4 marta inmiş. Doktor 22-23-24 de alırız gibi görünüyor dedi. Ama son karar 16 Şubattaki görüşmede verilecek. Tatlı bir heyecan sardı ki sormayın gitsin, azıcık merak, biraz korku, biraz sevinç değişik bir karışım.
4 gün sürekli uzanınca ayaklarım, hamilelik öncesine döndü.
Bu arada sağ elimdeki uyuşmaları doktoruma sordum. Ödemlerden kaynaklı, doğum sonrası geçecek.
Kulaklarım ve burnum hamilelik boyunca tıkalıydı. Hata 2-3 hafta önce telefon çalmış çalmış duymamışım, UE kaptı getirdi baba arıyor diye:)) Hastalıkla birlikte iyice sağır sultan oldum. Gece diş köklerim ağrıdı. Limonlu sıcak su içmeye kalktım, içerken oyalanayım diye televizyonu açtım. Gece üçte disko kralı oluyormuş, beyceyzim koştu geldi, kıstı sesi. Duymadığım için açmışım da açmışıom sesi. Bana kalsa azıcıktı:)) Gecenin sessizliğinde inletiyormuşum ortalığı.
Bir doğuracağım, ödemler gidecek, duymaya başlayacağım, karnımdaki kocaman tüyler gidecek (hormonların etkisiyle devasa olan sonra dökülen bir oluşum, neyseki), kalp çarpıntılarım geçecek, kaburga ağrım bitecek. Mutteşem olacağım:))
Bugün itibariyle günü çalışma faslını bitiriyorum. Pazartesi uğrayıp sevkimi alıp alamastık diyip kızlarla öğle kahvesi içip ayrılacağım. Biraz ev hayatı ve büyük buluşma.
Bu hafta arkadaşlarımın uğurlama yemekleriyle geçti. Arkadaşlarım iyi ki varlar. Şımart şımart bitiremediler beni.
UE'yi fikre yavaş yavaş ısındırıyorum.
A : UE, sen de benim karnımdaydın sonra bize Ce-ee yapmıştın ya. NE de artık büyümüş, bize Ce-ee yapacakmış.
UE : Napmasıııın, burası soğuk.
....
A: UE, NE nerede uyusun?
UE: Paakta, salıncakta.
A: Ama soğuk olmaz mı?
UE: Benim gri olmayan montumu giysin (Sevmediği montlarından kakalıyor gene), atkı taksın, bere taksın.
E gelince, evde şenlik olacağa benziyor.
Ve şenliğe sadece 10-14 gün kaldı....
Rokaları birbirine ekleye ekleye günleri geçiriyorum. Pazardan alınan yeşillikleri özetleyeyim, 8 demet roka, 3 demet kıvırcık. Durumu siz hayal edin. Gece yatağa yattığımda gidip roka kutusunu alıp gelip bitirmişliğim var:)
5 Şubatta bir baby shower yapacaktık NE'ye. hastalanınca kaldı. Katılımcılara soracaktık, ne zaman doğacak tahmin edin diye. Soramadık. Bari okuyuculara soralım, nasıl tahminler ne zaman gelecek sizce? Bu satırları yazarken 36+3'teyim.
Kilo alımı 14.5.
7 yorum:
Bence 39+1 :)
Bu arada cok gecmis olsun hepinize...
kiloda seni geçtim sari cizmeli :) bence 38. hafta da gelir NE
NE bana doğum günü hediyesi olacak diyorum (Bu ne şımarıklıktır yahu!). Yani, 23'üne iddiaya giriyorum. Gerçi, planlanan doğum tarihi olarak sen de o tarihi vermişsin Sarı Çizmelim ama:))
11 şubatta bende izne ayrılacaktım ama planlar çoook değişti. Herşeyin planlandığı gibi gitmesine çok sevindim. Dinlenmek çok önemliymiş şimdi anlıyorum, hiç dinlenemeden dur durak bilmeden doğuma girince anladım...
Beklemenin tadını çıkart,sevgilerimle..
Evren, o vakte kesin kalmıyoruz.
BAP, 37 yi gördük ya, 38 de olacak gibime geliyor.
Olsun Axius, 24 tarihini verir doktor, NE hanım 23 de gelir. Bakalım bilebilecek misin:))
Hayat güzeldir, gayet güzel geçti, heyecanlı hikayen. Bizim ilk doğumumuz gibi. Çok merak ediyordun sen de benim geçen seferim gibi. Biz mi çağırdık ne;)
Benim de göbek tüy içinde, bööle uzun uzun..ıyyy:)
bu roka cok acayip ya..bişey sorcam? demir takviyesi aldın mı sen?
ue nin de dilli düdük hali çok güldürüyor beni..Arda bu kadar dillenmedi ama bende sürekli anlatıyorum bebeği..
Itır, demir depolarım o kadar dolu ki, ben de anlamıyorum neyin karşıllığı bu roka. Doğumdan sonra demir ilacı kullanmıştım bir. Geçen sefer de bu sefer de yapılan tahlillerimde dolu dolu çıktı demir.
Neyse ki o tüyler gidiyor, ya kalsalardı:))
Yorum Gönder