11 Aralık 2010 Cumartesi

Av Mevsimi.

Anneanne ile dede bizdeyken biraz gezip tozalım dedik. 3 aydır (yazarken uzun da geçerken ne hızlı zaman) doktoralar, hamilelik yorgunlukları, araya giren işler, UE de bizi özledi derken hayallerimizi gerçekleştiremedik. Dün akşama kadar.

İşten çıktık, soluğu Armada'da aldık. Sekiz seansı dopdolu olduğu için 9:30 seansına biletlerimizi aldık. Beyceyzim daha önce bir kaç kez test ettiği, Kırkpınar lokantasına götürdü beni. Ezogelin çorbası fevki, tutmadı lokantayla saricizmelinin ciğer zevki (yaprak givi ciğer yağda kızarınca çok yağlı geldi bana), köfteler mukemmel sürmedi beş dakika mideye sevki, sıcak ekmekleri var ki bu mekanı yapar bana mevki, manda yoğurtlarını mayalayan ustanın adı olabilir mi şevki? Sonrasında biraz alışveriş, sonra kahve dünyasında kahve molası veeee Av Mevsimi.

Biz filmi çok beğendik. Bilhassa da Cem Yılmaz'ı. Ejder Kapanı'nı da sevmiştim (ama onu evde izledim). Ama oylama yapsam benim oyum av mevsiminden yana. Bir de seans 9:30 da olunca, erkenden sızan gebe ne yapar kaygım olmuştu. Film hiç koparmadan harika bir şekilde aktı gitti.

Cem Yılmaz'ın türküsünü ben de çok beğendim. Ah Bu Gönül Şarkıları'nı söyleyişini de çok sevmiştim. Bülent Ersoy'un gençliğindeki sakin söyleyişine bayılırım ben. Yırtınmadan. Cem Yılmaz'da da bunu seviyorum. Sakin, içten, dokunaklı...

4 şubatta gösterime girecek olan Aşk Tesadüfleri Sever'e de gider miyiz geyiği yaptık. Ya filmde doğurursan sorusuna, burası hastaneye sinemadan daha yakın cevabını verdim.

Eve gittiğimizde ayaklarımın görüntüsü inanılmazdı.

UE, biz yokuz diye hiç caz yapmamış. Ama gece iki kere uyanıp dedemi isterim sizle uyumayacağım dedi, dedesiyle uyudu. Sanırım bizsiz akşam ses etmese de hoşuna gitmemiş. Neyse ki sabah yanıma gelip sırnaştı bana da vicdan azabına gerek kalmadı.


Ben UE'yi bırakıp ara ara sinemaya gittim. Ama bulduğumuz fırsatları daha çok yemek yemekle değerlendirmiştik( türk ailesi). 2.5 sene sonra sinemaya gitmek, üstüne filmi beğenmek iyi geldi bize.

Şimdi akşam yemeğini bir akşam az yiyip gece vakti işkembeci de soluğu almak kaldı. Gün için de o kadar çok yiyiyorum ki, akşam azıcık da yesem çok yemiş hissim oluyor. Bu işi projelendireceğim şimdi.

4 yorum:

Yelish dedi ki...

ben (youtube sagolsun)adece turkuyu dinleyebildim,hemde binlerce kez.
O nasil soyleme ,o nasil raki tutma,o nedir oyle ya
Icki icmeyen bendenizin bile raki icesi geldi yani :)

Fatma dedi ki...

Ne güzel sinemaya gitmişsiniz:) Biz oğluş doğduğundan beri utanarak söylüyorum sinemaya gitmedik film alıp evde seyrettik ama sinemada film izlemenin keyfi başka ve özledim açıkçası, artık bir yerlerden başlamanın zamanı geldi.

saricizmeli dedi ki...

Uşağum Yelishçiyim, çok seviyorum karadenizlilerin deli hallerini. Nasıl güzel eğleniyorlardı değil mi. Ben de öyle bir ortamda olmaayı çok istedim.

Fadiş, aslında biz biraz tembelliğimizden sinema işini aksattık. Bence de kıvırcıkın yaşı itibariyle başlama zamanı gelmiş.

PINAR dedi ki...

Cok super olmus geceniz, en sevdigim programdir esimle:) Burda da film festivali basladi, misafirimiz gelmeden biz de hakkini verelim ki icimizde kalmasin sonra:)