2 Mayıs 2009 Cumartesi

Bozkır'a renk katanlar...

Yıllar önce konu başlıkları apayrı olmak üzere ben gene bir sınava çalışıyorum, ÖSS türkçe bu sefer. Paragraf sorusu, Ankara'da baharda kırk gün süren yağmurları anlatıyor, kırkikindileri. İlk defa duyuyorum bu terimi. Paragraf sorularını çözmemin ödülünü alıp üniversiteyi kazanıyorum:) Ve kırkikindilerin tanığı oluyorum, Beytepe'nin yeşilinde. Sonra Bahçeli'de kendi evim, sokağında öylesine güzel ağaçlar vardı ki, kırkikindiler beni apayrı mestederdi. Sonra kuruyuverdi Ankara, kırkikindi hayalleri kalakaldı. Ve gene bu sene, bir yandan Umut Ege Ankara'nın bozkırını bana yeşillendiriyor, bir yandan da kırkikindiler.

Akşamüstü kızlarla Yasemin'de toplandık. Ne zamandır Umut Ege'yi görmüyorlardı. Marifetlerimizi sıraladık teyzelere. Yerde battaniye üzerinde kendi kendine epeyce oyalandı. Evde de bu düzeneği kurmanın zamanıdır artık. Öznur davetiyelerini verdi, düğün resimlerinde ufak bebek görüntülerinden birini vermek için sabırsızlanıyoruz.

Efendim bozkır'a renk katanları bitirerek diğer konu başlıklarımıza geçelim.

Kabızlık problemimiz devam ediyor, doktorumuz en az 150 cc su içecek, muhtemelen sütünüz çok yoğun sorunu giderecek yeterli su alamıyor (daha önce daha sık emzeirin demişti) dedi. Su tek başına çekici gelmezse (ki gelmiyor), pekmezle karıştırıp deneyin diye ekledi. Bu uygulamayla 120 cc'ye ılaştık. Umut Ege her hangi bir sıkıntı göstermediği için beklemedeyiz.

Aldığım yeni bir önlük var, önü çepli ve muşamba, sil kullan yıka kullan, çok pratik tavsiye ederim. Yoğurt öğünleri için evde yoğurt mayalama çalışmalarına başladım, ilk deneme başarılı. Acemi şansı da olabilir;) Yarın pazardan sebze püresi için alışveriş yapmamız lazım. Ne arada geçiverdi bu ilk hafta.

Hiç yorum yok: